Uzun bir süredir üzerine çalıştığım bir konu: Stres Yönetimi. Özellikle işyeri stresi.

Kime sorsanız herkesten strese dair bir dolu ahlar vahlar duyarsınız. 2021 yılında kurumlara en çok verdiğim eğitim konularından biriydi. Eğitimin başında tüm katılımcılara şunu soruyordum:

“Sizi strese sokan şeylerin başında neler geliyor?”

Elimde epey veri birikti.

En çok tekrar edenler: Ekonomik zorluklar, belirsizlik, başarısızlık, ilişkilerdeki zorluklar.

Kişiyi özel olarak dinlesek, bu başlıkların altı binlerce farklı hikayeyle dolar taşar. Hayatın her kişisel hikayeye sunduğu, baş etmekle meşgul bıraktığı çeşit çeşit zorluk var.

Herkes o şikayet ettiği zorluğun tamamen ortadan kalkmasıyla stresini yönetebileceğine inanıyor.

Stres Yönetiminde çoğunlukla sizi strese sokan şey kontrol alanınızın dışında yer alır. Ve o hep orada olur. Önemli olan ise bunu görebilmek ve şu soruyu sormak:

“Ben gerçekten beni olumsuz etkileyen bu stres duygularını yönetmek istiyor muyum?”

Cevap evet olur, harika!

O zaman bir soru daha gelir:

“Peki bunun için neler yapmaya razıyım?”

Hayatın zorluklarıyla baş etmede temel yöntem antidepresanlar oluyor maalesef. Daha hızlı çözümlere ihtiyaç duyuyor herkes. Oysa düzenli egzersizlerle ve hayatına aldığın bazı rutinlerle ihtiyacın olan mutluluk hormonları doğal olarak salgılanıyor. Bu biraz emek istiyor. Bir hap kadar kolay değil belki ama hayat kaliteni bir ömür boyu olumlu etkileyecek garantisinde.

Sizlere öneriler sunmaya başlamadan önce biraz inanç sistemlerimizden ve inancın gücünden bahsetmek istiyorum.

Bu yolculuktan fayda sağlamak istiyorsanız bir minik koşul var. Kendinize dışardan bakabilmeli, kendinize karşı dürüst olmalı ve kendi düşünceleriniz üzerine düşünmeye hazır olmalısınız. Ne dersiniz?

Bu yolculuğa var mısınız?

Çok sevgiler

Fatma Yıldız