Ne zaman içinizi yiyen, kafanızı meşgul eden o konuyu objektif alandan gelen sorularla analiz ettiniz, düğümleri çözdünüz, sisleri kaldırdınız, kapıları araladınız. İçinizi ferahlatan o düşünceyi yakaladınız.

Koçluk alınız. Kafanızı meşgul eden konunuzu, halının altına süpürmektense, zihninizi fazlasıyla meşgul etmesine izin vermektense, paylaştığınız dostlarınızdan kullanmayacağınız tavsiyeler almaktansa ve üstüne yargılandığınızı hissetmektense, koçluk alınız.

İnsanın en iyi arkadaşı yine kendisi. Yeter ki kendi zihninizle nasıl konuşacağınızı bilin. O zihin serbest dalıştaysa ya hep negatiften konuşur ya da bahane üreteceği merkezden. Devreye bir koçun soruları girerse, o zihin işte ancak o zaman gerçek potansiyelini sunabilecek bir zemin yaratır.

Koçların da koça ihtiyacı olur. Ben de düzenli koçluk alırım ve bana sorarlar, “eee sen koç değil misin, niye bir koça ihtiyacın olur” diye.

Tabii ki koçum ve kendime de koçluk yaparım. Bununla beraber, bir başka koçun bana yönelttiği sorular, zihnimin açılmadık odalarının kapılarını açar. Keramet bundadır. İnsan kendine her soruyu sormaz. O kapıları ancak bir başka koçun soruları açar.

Kendiniz üzerine çalışacağınız, kendinizin daha iyi versiyonuna adım atacağınız, farkındalığı bol, keyfi çok günler dilerim.

Koçunuzla bir anlaşma yapın, her ay en az 1 kez buluşun.

Koçluk almak ve deneyimlemek isterseniz de haberleşelim. fatma@fatmayildiz.com

Sevgiler

Fatma Yıldız

Profesyonel Erickson Yönetici ve Takım Koçu, PCC