Niyet, Kalbe Yön Çizer

Eğitmenim. Okumayı çok seviyorum. Kitapları, kendimi, insanları, yaşamı, yaşamın getirdiği olayları okumaya çalışıyorum. Eğitimlere gidiyor, kendimi ve insanları gözlemliyor, hayatı çok yönüyle tatmaya, öğrenmeye çalışıyorum. Tabii ki, birtakım görüşlere, inançlara ve belki de sizlerin deyimiyle bazı formüllere sahibim, hayatı daha kaliteli, kolay ve doyumlu yaşamaya dair. Elimden geldiğince de bunları paylaşmaya çalışıyorum. Bununla beraber, herkesi mutlu edecek, herkesin problemlerine çare olacak çözümlere sahip değilim. Bende işe yaramış olan formülleri, diğer olasılıkları, öğrenme aşkını ve geliştirdiğin yetkinlik kadar hayatta şikayetsiz, doyumlu bir yaşama sahip olacağın görüşünü, ilhamını vermeye çalışıyorum öncelikle.

Peki senin niyetin nedir? Tam olarak hayatta istediğin nedir?

Anlattığım her şeyin neden olmayacağını bulmaya çalışmak mı? Denemek mi? Ben, insanın ve insanlığın yaratıcı potansiyeline, kendi yarattığı kaosun içinden çıkabilme maharetine, doğanın ve insanın yarattığı mucizevi harikalarına inanan biriyim. Sürekli kendimi yenileyen biriyim. “Hayatta kötü şeyler daha çoktur ve iyimser olmak zordur” tartışmasına girmektense, zamanımı bana verilmiş armağanları görmeye, hazinelerimi keşfetmeye harcamaya yeğleyen biriyim. Önce soruyorum.

Senin niyetin nedir?

Değişime ve kendinin daha iyi versiyonuna ulaşma isteğin nedir? Kendini yeniden ve yeniden keşfetme ve hayatının tüm sorumlulukları ve zorunluluklarına rağmen kendini yenileme ve iyileştirme potansiyelinin var olduğuna eminim. Bazen silkelenmek, itiraz eden tarafına şöyle objektif dışarıdan bakabilmek ve onunla bir anlaşma yapmak. Bir süreliğine tercihini, denemekten, farklı düşünmekten hatta olumlu düşünmekten yana kullanmak. Hayat gerçekten seçimlerden ibaret. Tercihini şikayetten ve olmazdan yana kullananlar ve “peki ne yapabilirim?” diyerek değişimden yana kullananlar. Senin niyetin, isteğin ve tercihin ne?

Niyetin, sorularına, soruların cevaplara, eylemlere, kalbinin ve ruhunun götürdüğü yere taşır seni.