ne biliyoruz ki

Ne Biliyoruz ki?

Ne biliyoruz ki? Gözümüzle gördüğümüz şeyin gerçekliğine dair, ‘ciğerini bilirim’ diye tabir ettiğimiz insanların iç dünyasında neler yaşadığına dair ya da ekibimizde bir türlü istediğimiz/beklediğimiz performansı göstermeyen ekip arkadaşımızı başarısız diye etiketleyip, geride hiç fark edemediğimiz diğer özelliklerine dair, bu kişinin başka bir ekosistemde ne kadar başarılı olabileceğine dair, yaşanan bir deneyimle vardığımız peşin hükümlerimizin arkasında kaçırdığımız ve aslında belki de en ince ayrıntısına kadar bilmek isteyeceğimiz kocaman bir evren olduğuna dair, şimdi vazgeçtiğimiz tüm seçimlerimizin belki de tam da aradığımız şey olduğunu göremediğimize dair… Ne biliyoruz ki?

Gördüğümüzü sandığımız şeyle sınırlıyız. Etiketliyoruz. Yargılıyoruz. Ah azıcık zamanımız olsa! Bir insanı, bir olay örgüsünü, yaşadığımız şu durumları tüm boyutlarıyla analiz etmeye biraz daha zaman ayırsak. Göremediğimiz şu buzdağının altında ne hikayeler olduğunu duysak, dinlesek, sorsak, anlamaya çalışsak. Tamamlandığını sandığımız puzzle’ın eksik parçalarıyla yaşıyoruz yaşamı.

Benimle ilgili ve aslında hiç de bana ait olmayan bir yargılanmaya maruz kaldım. Ben kendime düşen payımla bu algıyı nasıl yarattığımı soruyorum elbet. Ya karşı taraf? Hikayenin, resmin ne kadarını biliyor?

Kendim için de yazıyorum bu yazıyı. Ne zaman biriyle ilgili bir yorumda bulunsam, hele ki arkasından, ‘dur’ diyorum. Ne biliyorsun ki hikayeyi? Farklı algı konumlarından bakarak, anlamaya çalışmak en değerlisi.

Tekrar soralım kendimize: ‘Ne biliyoruz ki?’ Ne dersiniz?

“Ne biliyoruz ki?” adıyla harika bir belgesel vardır bu arada. Kuantum düşünceye dair. Aklıma birden o da geldi. İzleyin mutlaka diye bu mesajın katma değerini artırmış olayım.