Lütfen Gözlerinizle Dokununuz.

Mesajını çok sevdim.

İzmir Swiss Oteldeki hareketli objenin yanında yazıyordu bu mesaj.

İnsanın doğal çocuk merakı harekete geçiyor ve malzeme tahta mı, mantar mı, nasıl hareket ediyor gibi sorular eşliğinde elle dokunabileceğiniz bir mesafede sergilenirken dokunmamak elde değil gibi gözüküyor.

Her türlü sanat eserine saygım sonsuzdur. Böyle bir mesaj görmesem de dokunmazdım.

Bununla beraber,
D O K U N M A Y I N I Z yerine
G Ö Z L E R İ N İ Z L E  D O K U N U N U Z.
Mesajı çok ilgimi çekti ve böyle ifade eden işletmeyi/karar vereni kutlamak istedim.

Yapmayınız, etmeyiniz demek ne kadar doğru? Nasıl içimizdeki doğal çocuk hareketleniyorsa, isyankâr ve asi tarafımız da fırsatını bulduğu anlarda kuralları örtbas etmek ve çiğnemek istiyor. Zarar görmeyeceğini düşündüğü her noktada, hissedebileceği o kısıtlı özgürlüğün lezzetini tatmak için o kuralı çiğniyor insan farkında olarak ya da olmayarak. O kuralları, olumlu dille ifade etmenin önemini koçlukla ve beyin öğrenerek kavrayalı ve hayatıma alalı epey oldu. Bu haliyle bile çok kişide olumlu bir tesiri olmasa da istemediğimiz şeyleri konuşmaktansa, istediğimiz şeyleri konuşmayı her zaman daha anlamlı ve doğru buluyorum.

Hem de düşündürücü değil mi? Gözle nasıl dokunuruz? Beynin neokortexi sayesinde gözümüzde canlandırarak o kadar güzel dokunuruz ki, hisleri de bedenimizde cereyan eder.

Beynimiz muhteşem bir organ.

Evet mesaj hakkında siz neler düşündünüz?