Bildiklerini uygulamak

Hayat bize bildiklerimizi uygulamamız ya da daha çok şey öğrenmemiz için zorluklar çıkartır. Biz bu duruma sınav deriz. Sınavları geçersek, eyvallah. Geçemezsek o sınava hep maruz kalırız. Çoğumuz bunu bilir ve deneyimler, bazen isyanla bazen farkındalıkla. Sınav dediğimiz şey, bazen bir yöneticinin baskısıdır, bazen ekonomik bir zorluk, bazen bir hastalık, bazen gerçekten eşiği atlamak için gireceğin sınav. Aslında hayatın tam da istediğimiz gibi gitmediği durumlardır sınavlar.

Bazı eğitimlerimde beyin fırtınasıyla konuyu detaylandırırız, katılımcılarla. Herkes çıkan tabloya şaşır. İnsani ve ilişki becerilerinin ne olduğunu gayet iyi biliyorlardır aslında. Konuyla ilgili yazar, konuşur, bildiğinin savunuculuğunu yapar hararetle.

Soru şu:
‘Bildiğini ne kadar ve nasıl yaşama yansıtıyorsun?’ Hepimizin üzerinde çalışacağı şey bu.

Sağlıkla ilgili bazı süreçlerden geçiyordum. Zaman zaman kendimi korku çukurunda buluyordum. Belirsizliğin olduğu yerde korku vardır. Bu doğaldır ama korkunun beni ele geçirmesine izin vermek ne kadar doğru? Çünkü, net olan bir şey yok ve seçenekler sonsuz.

‘Bildiklerini uygulama zamanı Fatma’ dedim kendi kendime. ‘Sen nasıl bir sonuç istiyorsun? Benim için olumlu sonuç. O halde zihninin ürettiği o negatif senaryolar yerine gel seninle gerçekleşme ihtimali de olan pozitif hayaller kuralım. Güzelce gözümüzde canlandıralım.’

Bildiğini uygulamak kolaydır. Gerçekten kolaydır. Ya da bana kolay geliyor. Ben iyi uygularım. Yeter ki farkındalıkla duyguna, düşüncene bakabil. Seni hangi duygunun ve düşüncenin esir aldığını gör. Hızlıca seçenekleri fark et ve sana iyi geleni besle.

Herkesin içinde bir bilge var. O bilge, sana iyi gelecek her şeyi biliyor. O bilgenin sesine kulak ver ve marifet işte burada:
Bildiklerini U Y G U L A.

Sevgiler

Fatma Yıldız