hayır diyebilme sanatı

Hayır Diyebilme Sanatı

Hayır diyebilenler burada mısınız? Ya da diyemeyenler burada mısınız diye mi sormalıydım?

‘Şu sıralar başka önceliklerim olduğu için bunu yapamayacağım.’
‘Bu teklif, şu an benim ihtiyaçlarımla örtüşmüyor, ancak aklımda tutacağımdan emin olabilirsin.’
‘Bu konuda sana yardımcı olabilecek en doğru kişi ben değilim. Neden “………” kişisi ile görüşmüyorsun?’
‘Çok isterdim, bununla beraber şu an vakit ayırabilmem olası gözükmüyor. İlk fırsatta değerlendireceğim.’
‘İyi bir analizle bu işin ne kadar sürede biteceğini hesaplayalım. İstediğiniz sürede bitirebilmem için ihtiyaçlarım şunlar olur …’
‘Hayır, yapamam…’

Bu ve benzeri ifadelerle gayet kendi zamanını yöneten, kendine ya da önceliklerine vakit ayırabilen yetişkinlere dönüşmek mümkün. Yetişkin iletişiminde çoğumuz zorlanıyoruz. ‘Kırılır’, ‘incinir’ diyoruz, bizden bir şey isteyen kişi yöneticimiz ise, performans puanım düşer kaygısıyla her şeye evet diyoruz ya da maymun iştahlılığıyla ‘onu da yaparım’, ‘burada da bulanayım’ derken hayatımızda nelerin gerçek önemde olduğu berraklığını kaçırıyoruz. Her şey önemli ve her şey acil yanılsaması yönetiyor zamanımızı ve hayatımızı. Elimizden kayıyor an ve yaşam. Ve ‘hayır’ diyebilmek sanki suç, ayıp, günah gibi bize hiç yakışık almaz bir ifade gibi duruyor kapının arkasında.

En sevdiğim bu sonuncusu. Gayet net, açık: ‘Hayır yapamam’. Ha bana sorarsanız bu cümleyi kurabiliyor muyum? Pek değil. Bununla beraber sorguluyorum. Bu kadar net ve kısa değil benim duruşum. Açıklamalarımla, nezaketle, tatlı tatlı ‘hayır’ diyebiliyorum eskisine oranla. Öte yandan şu soruyu soruyorum: ‘Bu kadar kısa ve net duruşu neden nezaket dışı algılıyoruz?’. İnsanın ihtiyaçlarının ve önceliklerinin farkında olması ve bunu dile getirmesi, çok sağlıklı bir iletişim oysa ki. Koçluk görüşmelerimde de en çok karşılaştığım konulardan biridir bu.

Kendi zamanınızın değerini bilin, “hayır” demeyi öğrenin, koçluk alın ve ‘Müthiş Psikoloji- Hayır Diyebilme Sanatı’ kitabını okuyun.